Masamın
üzerinde duran “Gagoğuz Kültür Sanat Dergisi” (30.Sayı) ve son sayfasında yer
alan Mihail Çakır Kütüphanesinin ve Türk Kültür Merkezinin ortaklaşa 2003
yılında gerçekleştirdiği Şiir Şöleninin resimleri beni bu günden aldı, yıllar
öncesine götürdü; hoş bir tebessümle hatıraların yolculuğuna çıkardı. Yurt dışı
görevimde tanıdığım değerli dostum Liubov Tanasoğlu ve yürüttüğü Mihail Çakır
Kütüphanesi, tekrar gözlerimin önünden geçtiler.
Bu
kütüphane çok küçük olabilir, içindeki kitaplar yıpranmış ve yetersiz
kalabilir, kimbilir belki de ilk bakışta küçümseyebilirsiniz de. Oysa görevi o
kadar büyük ki! Orada canla başla, inançla çalışan insanlar var. Bu –belki de
tarihin hiçbir zaman adını yazmayacağı insanlar- geleceğin Gagoğuz gençliğine,
aydınına Gagoğuz halkının gelenek göreneklerini, adetlerini, türkülerini, çocuk
oyunlarını, ninnilerini, nereden geldiklerini ve hayatlarının onlardan neler
beklediğini halkına ve herkese anlatmaya ve yaşatmaya kendilerine görev
bilmişlerdir. Bu inançla Türk Diline sahip
çıkmışlar, atalarını hiç unutmamışlardır. Moldova Devlet üniversitesi
içerisinde yer alan Türk Kültür Merkezi Mihail Çakır Kütüphanesiyle ortaklaşa
pek çok faaliyetlerde bulunmuş, pek çok
yerli ve yabancı ilgiliye de ulaşmıştır. TCS Sınavı ile Türkiye’deki
Üniversitelerin Tanıtımı, “Koma” İsimli Türkçe oynatılan Tiyatro Oyunu, 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; Resim, Kompozisyon ve Şiir Yarışması
ve akabinde Ödül Töreni Liubov hanımla ortaklaşa yaptığımız pek çok
etkinliklerin sadece birkaçıdır. Yine Mihail Çakır Kütüphanesinde kitap
tanıtımları, Resim sergilerinin yanında yine 2003 yılında değerli bilim
adamlarından Yrd.Doç.Dr. Cezmi Karasu’nun “Osmanlı belgelerinde Boğdan” adlı
konuşmasıyla ağırlanması, Nükrettin
Parlak’ın program koordinatörlüğünü yaptığı TİKA’nın
faaliyetlerinin tanıtılması ve halkla bütünleşmesi unutulmayan
etkinliklerdendir.
Yine hiç
unutamadığım etkinliklerden birisi ise yazımın başında sözünü ettiğim “Şiir
Şöleni”dir. Bu şölende gencinden
yaşlısına tüm Gagoğuz şairler ve Kişinev’de yaşayan Türk gençleri şiirleriyle
dinleyicileri büyülemişler; adeta salonda sevgi ve duygu seli yaşatmışlardır.
Burada büyük, değerli şair Nikolay Baboğlu’nu ve büyük tarihçi Dionis
Tanasoğlu’nu saygıyla anmak istiyorum.
Mihail
Çakır Kütüphanesi’nin 20. yılı bu yıl. Pek çok işler yaptıklarına inanıyorum! O
küçük kütüphaneye bir dünya sığdırılmış. Daha anlatılacak çok şey var,
yapılacak çok iş var. Bu kütüphanenin şimdiki gibi canla başla çalışanları
oldukça Mihail Çakır Kütüphanesi’nin kuruluşu daha nice yıllar coşkuyla
kutlanacak ve bu meşale hiç sönmeyecek.
Niciun comentariu:
Trimiteți un comentariu